Daha önce Meriç ile tanışmam Mağaradakiler kitabı ile olmuştu. Daha sonrasında Jurnal-2 okudum sanırım. Tam olarak emin değilim. Lamia hanıma olan mektupları ve Mağaradakiler’i severek okudum.Sonrada kısmet Bir Dünyanın Eşiğinde okumayla devam etti. Meriç’in akıcı bir dili var. Aynı zamanda çok güzel bir bilgi birikimine sahip bir aydın kendisi. Kitaplarını okurken genede belli bir zindelik lazım. Çünkü okuduğunuzu harmanlamak zorundasınız. Okumak için okunacak kitaplar yazmıyor. Ne demek istiyorum burada, “yani öylece sayfaları geçip gideceğiniz bir içeriğe sahip değil”. Size çok güzel düşünceler ve fikirler katabilir. Bu açıdan çok değerli bir yazar.
Şimdi gelelim bu güzel adamın kitabında hangi konulara değindiğine..😄
Kitap Mahmut Ali Meriç tarafından yayına hazırlanıyor. Bu arada bunun üzerine bir takım tartışmalar da varmış. Sanırım oğlu tarafından bir takım düzenleme ekleme ve çıkarımlar yapılmış. Bunu tabi bir blog üzerinde gördüm. Kitabın giriş kısmında tam olarak böyle bir şey yer almıyor. Cemil Meriç kitaplarından alıntılara yer verilmiş giriş kısmında. Konu itibari ile kitap sizi Hint diyarına götürüyor.
Bir coğrafyayı bilmek ve tanımak kolay değildir. Kültür toplumdan topluma değişir. Doğal olarak her toplumun kendine ait bir yargısı ve düzeneği oluşur. Bu bağlar sonucunda her coğrafya bir dünya bir zenginliktir. Şimdi kitabı alırken ben bunu niye okuyorum ya da okuyacağım diye düşünebilirsiniz. Fakat düşünmeyin. Çünkü Cemil Meriç kesinlikle bir düşünce adamı ve kitaplarında başka dünyalar bulabilirsiniz. Bir insanın ufku başka dünyalara bakmakla açılır. Zaten başka dünyaları tanıyarak kırılmaz mı tüm ön yargılar… Kitapta çok güzel bir kısım vardı.
Bunu okuduğumda bu güzel adamın, kitaplarında birden fazla dünya barındırdığı düşüncesi kafamda belirdi. Hint belki sizin ilginizi çekmeyebilir ama genel bir yargı ile bakarsanız içinde mükemmel altı çizilecek bir çok cümle bulabilirsiniz. Ayrıca bir medeniyetini tanımanın çokta kötü olacağını düşünmüyorum. Adı gibi sizi “Bir Dünyanın Eşiğinde” bırakıyor kitap. Batı ve Doğu mücadelesi her zaman olmuştur. Kitapta maddeye dayanan Batı ve maneviyata yönelen Doğu arasındaki geçişli dünyaya güzel bir dem vuruyor kendisi. Coğrafi keşiflerle başlayan ve şiir, edebiyat bir çok açıdan etkilenen Hint’in farklı bir yapısına değiniyor. Kitap baştan sona Hint’e açılan bir kapı oluyor sizin için. Bu yönüyle okurken biraz sıkılabilirsiniz ama farklı tatların peşinde iseniz üstesinden geleceksiniz.
Keşke çoğalabilse gerçekte. Dünya nüfusu her geçen gün artıyor. Fakat zihinlerimizde oluşturduğumuz o kadar çok put var ki.. Kıramıyoruz onları bir türlü. Sahip olduğumuz kimliği yüceltip geriye kalan her şeyi savuruyoruz. Bize ait olmayan her şeyi kırmaya ve dökmeye çok meraklıyız. Hayatımızın bir dönemeç noktası var! Bu nokta tam sol tarafımda açılan bir kapıda..
Doğamız gereği yıkmaya odaklanıyoruz çoğu zaman. Sahip olduğumuzun daha fazlasını istiyoruz her zaman. Bu yüzdende başka canları, hayatları ve düşünceleri önemsemeden geçip gidiyoruz bu hayatta. Fakat hepimiz bir yolcuyuz ve dünya üzerinde herkesin bir durağı var. Gideceğimiz durağı belirleyecek olan sahip olduğumuz bu yaşamda nasıl hareket ettiğimiz değil midir?
İşte sayın Meriç bunun gibi bir çok güzel noktaya değinmiş bu güzel eserinde. Kafanızda oluşan nesnel yargıları kırmanın bir yolu başka hayatları tanımaktan geçiyor. Hint filmleri ve dizilerine aşina olanlar varsa orada aşkın kutsallığı geçer. Maddi bir dünyadan çok manevi bir dünyaya götüren bir edebiyatı var. Mesela 3 milyon tanrıları varmış. Bu cümle beni şaşırtmıştı. Büyük ülke gerçi olması muhtemeldir.
Aynı zamanda kitapta verilen bazı hikayeler var. Mesela Hz. Nuh kısası var bizde. Kitapta adını hatırlayamadım şuan bulanan bir adamın da buna benzer bir hikayesi vardı. Fakat olay daha farklı şekilde aksedilmiş. Bir adam bir balığı büyütüyor, kocaman oluyor o balık, daha sonrasında ise bu yaşlı adama tufan olacağını haber veriyor. Onu kurtarıyor adam yalnız kalıyor daha sonrasında ise bir kadın geliyor meydana. Bunun gibi benzer bir kaç hikaye vardı.
Okursanız geniş anlamda bir bilgi birikimi sahibi olabilirsiniz. Tanıma amaçlı farklı bir topluma dair olan merakınızı tatmin etme açısından da güzel bir yere sahip olabilir. Aynı zamanda yıllarca sömürüler sonucu bir coğrafyanın nasıl tüketildiğine dair izlenim sahibi de olabilirsiniz.
Özetlemek gerekirsek kitap Batı ve Doğunun arasındaki izlenimlere benzerlikle değinir. Yunan mitolojisi, Hint mitolojisi, daha sonrasında Dünya Edebiyatındaki belli başlı eserlere dair bilgiler ve açıklamalara rast gelebilirsiniz. Genel kültür anlamında da kitabın size büyük katkısı olacaktır. Ben bu tarz kitapları seviyorum bazen okumakta zorlansam da şükür genel olarak yarım bıraktığım olmadı. Güze kitap vesselam, okursanız kayıp değil bir kazanç olacaktır.
Bir Dünyanın Eşiğinde bir yolculuk yapmak isterseniz size kapılarını açan Cemil Meriç’e uğrayabilirsiniz.
Yorum yaparak fikirlerinizi belirtebilirsiniz. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle. 😊
