Aşkın gözyaşları serisi herkesin duyduğu ya da göz aşinalığı olduğu serilerden biridir. Ben diğer üç kitabı da daha önce okudum. Bu kitapların adı ise Aşkın Gözyaşları-Mevlana, Aşkın Gözyaşları-Tebriz-i Şems, Aşkın Gözyaşları-Kimya Hatun, kitaplarıdır. Biyografik roman diye geçen seriler okunacak güzel bir içeriğe sahiptir.
Bazı kitapların içi doludur, bazı kitapların içi boştur. Yazıyı ve kitabı değerli yapan içinde bulduğunuz dünyadır. Gelişi güzel birçok hikaye yazılabilir, birçok kitap okunabilir. Fakat önemli olan okuduğunuz içeriğin sizi taşıdığı yerdir. Çok mükemmel bir kitap mı? Hayır değil. İçeriğinde yer alan kelimeler hoşunuza gidebilecek nitelikte.
Kitabın içeriğinde yer alan isimler Mevlana, Tebriz-i Şems, Hallacı Mansur… Kitapta sizi ilk karşılaya kişi Tebriz-i Şems oluyor. Zaten kitapta onun anlatımı ile Hallacı Mansur’u tanıyorsunuz. Mevlana ve Şemse dair yazılmış bir çok kitap var. Bu kitaplardan biri Elif Şafak Aşk, Ahmet Ümit’in de bu konuda bir kitabı bulunmaktadır.
Çoğu yazar hikayelerinde bu iki önemli isme yer vermiştir. Sinan Yağmur ise Aşkın Gözyaşları serisini yazarak 3 farklı bakış açıdan size durumu yansıtmıştır. Ana karakterlerimiz değişir fakat olaylar aynıdır. Buda sizin 3 farklı bakış açısından bir konuya geçmenizi sağlıyor.
Hayatta sahip olduğumuz her pencere yeni bir açıdır. Ne kadar çok açı kazanırsak ufkumuz o kadar genişler. Bu da olaylara farklı açılardan bakmamızı sağlar. Bu sayede detaylar bizi farklı kapılara götürür. Kitabın dil ve özelliklerine bakacak olursak, akıcı bir kitap. Fakat akıcılık kavramı kişiden kişiye değişiyor.
Tasavvuf ve bilge sözlerden hoşlanıyorsanız kitabı seversiniz. Kitabın içinde nasihat içeren öyküler ve örneklemeler verilmiş. Bu yüzden bu tür okuyan okurlar için sıkıntısız bir kitap olacaktır. Fakat sürekli bir olayın olduğu ve heyecanı körükleyen kitaplar okuyorsanız sıkılabilirsiniz. Bu yüzden kendinize uygun kitapları seçmeniz en doğru seçenek olacaktır.
Özetle Sinan Yağmur’un iyi bir kalemi var. Dilerseniz okuyacağınız kitaplar arasına ekleyebilirsiniz. Aynı zamanda Hallacı Mansur’un durumunu okuyarak, insanların bireyleri ne kadar çabuk harcadığını görebilirsiniz. Toplum kendine uymayanı her zaman sindirme taraftarıdır. Bu kısa örnek öykü ile kendinize çıkaracağınız derslere ulaşabilirsiniz.
