Aradığını Bulabilirsin
Bir Ali Çimen Tarihi Değiştiren Askerler kitabı ile tekrar karşı karşıya bulunmaktayım. Yalnız arka arkaya okuyunca biraz boğuyormuş tarih bunu anladım. Araya bir roman ya da bir başka bir yazarın farklı bir eserini eklemek daha mantıklı olacaktır. Ali Çimen Kitapları zaten tarih üzerine. Bunlar baya seri halinde zaten. Tarihi Değiştiren Kadınlar, Tarihi Değiştiren Bilginler, Tarihi Değiştiren Konuşmalar…
diye gidiyor bu liste. Bu kitapla beraber ben serinin 3 kitabını okumuş oldum.
Tarihi Değiştiren Askerler adından da anlaşıldığı gibi dünya düzeni içerisinde belli başarılara ulaşarak tarih sahnesinde yerini alan önemli isimlerden oluşmaktadır. Tarih sahnesinde bir çok lider vardır. Kitap, daha popüler olan ve tarih üzerinde etkisi daha yüksek olan isimleri barındırıyor. Ali Çimen yazıları benim için bugün itibari ile rafa kalkıyor. Bir süre tarihle ilgili bir şey okumayı düşünmüyorum. Her zamanki gibi diğer kitaplarla aynı özelliklere sahip.
Şimdi gelelim kitabımız hakkında düşüncelerime. Benim için diğer kitaplarla aynı dozdaydı. Bu sefer biraz sıkıldım sanırım. Gerçi bir takım şahsi işlerim olduğu için bir kısmını çok hızlı okusam da bir kısmını parça parça okuduğum için yavaşlattı beni. En sevmediğim şey de bu zaten. Biraz ara verdiğimde yada çabucak okumadığım da tat kaçırıyorum. Bir kopukluk oluyor sanırım bu yüzdende adapte olmak biraz zor geliyor. Gerçi her asker ile ilgili anlatılan bölümler var. Bu tarz bir sıkıntı yaşamamam gerekir birbirinden bağımsız olduğu için. Neyse kişisel özellik diyerek kapatayım oraları. 😃
“Tarihi yolculuğumuz devam ediyor” adlı bir açıklama yazısı ile hoşgeldin deniyor. Giriş yazılarını nadiren okurum. Bu sefer okumadım.
Sen hayıflanıyorsun bizim halimiz kim bilir ne olacak.
Kitapta beni etkileyen kısımlar oldu. Her askeri başarının arkasında ciddi bir tavır ve disiplin olduğunu hatırlamak gerek önce. Kimse yattığı yerden kahraman olmuyor. Hayatın seyir yolunu değiştirmek ve adını bugüne yazdırmak çaba ile mümkün. Zaten boşa demiyorlar “Kader gayrete aşıktır.” Gerçi gayretten sonra ilahi takdirinde önemli olduğunu düşünüyorum. Bazen delicesine istediğimiz şeyler hayatımıza ciddi bir anlamsızlıkta katacak olabilir. Bu yüzden olmayınca da zorlamamak lazım diye düşünüyorum.
“Sende mi Brütüs” bu ünlü sözün buradan geldiğini ben bilmiyordum.Böylece öğrenmiş bulunmaktayım. Bu arada Sezar, doğmadan önce ölümle karşı karşıya gelmiş. Bu yüzdende doğum sırasında yapılan ilk defa uygulanan yöntemin adı “sezaryen” olarak kendini tarihe geçirmiş. Bunu da bilmiyordum mesela şaşırdım. Acaba bunlar spolier oluyor mu? 😐
Reform hareketlerinin temelini oluşturan Charlemagne. Bugünkü Avrupa’nın temelini atan kişiymiş kendisi. Bir sözelci olmama rağmen bazı şeyleri çabuk unutuyor olmam canımı sıkıyor.
Alparslan’ın ölmeden önce bunları söylediği rivayet edilmiş. Öyle ya da böyle varlığımızın sonu ölüm. İnsan böbürlenip en tepeye de çıksa en dibe de düşse bir önemi yok. Bir şekilde hepimizi bir sonu var. Güç otorite ya da aşağıda olmak hiçbir şeyi değiştirmiyor. Alparslan da olsan ölüm sana da geliyor hem hiç beklemediğin şekilde. İnsanların bu kadar egoist olması ve hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya devam etmeleri bir gaflet süreci mi? Yoksa dünyanın büyüsü ya da yaşamanın cazibesi midir bu ? Yalnız bir söz vardı çok hoş.
“Toprağın altında hiçbir dünya otoritesinin sağlayamadığı adalet vardı. Çünkü herkes eşittir.”
Değil mi? Kanuni de olsan dünya ayaklarının altına serilse ya da bir köyde yaşlı bir amca da olsa ölümün sağladığı bu eşitlik mükemmel bir şey. Şahıs,otorite hiçbir şey tanımıyor. Ölümün güzel olduğunu düşünüyorum.
“Bilim adamlarına kol kanat germek” Müslümanlar cahil, bilime değer vermiyor, bugüne ne kadar ne yaptılar ki diyenlerin ağzına kürekle vurasım geliyor. Şaka öyle bir şey yapmak istemedim hiç sadece bu kadar ön yargılı ve kalıplaşmış düşüncelere sahip insanları anlayamıyorum. Nereden aklıma esti bu bilmiyorum ama sıkça gördüğüm bir düşünce tarzı söylemesem içimde kalırdı. 🙂
İşte bazen kibar insanlar da var. Böyle ikramlar falan… Önceden savaşın bir adabı ve yolu yordamı vardı. Maalesef süreç ilerledikçe ve kötü, bencil insan sayısı her geçen gün artmaya devam ettikçe işler değişti. Şimdi herkes birbirinin arkasından kuyu kazma yolunda. Her şey mertçe olsa çok güzel olur. Fakat dünya sistemi o kadar acımasız ki buna izin vermez.
Selahaddin Eyyubi… Bazen düşünüyorum önceki dönemlerle bugünlerin arasındaki bu uçurum niye bu kadar fazla diye. Şimdilerde bir liderin kalitesini belirleyen şeyler daha farklı. Manevi ruh kaybedildiği için mi milletlerde bugün dünya düzeni bu kadar çarpık bir hale geldi.
Cengiz Han’ın bu sözü çok güzel. Sorunları büyütüp bireysel görüşlerimizi baz alarak bir çok duruma muhalif oluyoruz. O kadar kör davranıyoruz ki bazen biri inandığımız doğrulara inanmadığı zaman delicesine saldırıya geçiyoruz. Bu doğru değil. Merhamet, şefkat, saygı ve doğru üslup her şeyin üstünde gelir. Birine olan davranış şekliniz sizin kimliğinizdir. Sırf karşıt görüş diye yerlere sermek hoş değil.
Ülkemizin güncel sorunlarını ele alırsak biz bunu ciddi şekilde yapıyoruz. Çok büyük ve hızlı bir biçimde ayrışmaya devam ediyoruz. Tarih ders almaktır. Biz Türkiye halkı olarak çok güzeliz. Bu yüzden birlik ve bütünlüğümüzü görüşlere saygı duyarak ileriye taşımalıyız. Tarih bazen kendini tekrar eder. Birlik olmak tüm ayrıştırmalara rağmen dimdik ve beraber durmak önemli. Günümüzle bağdaştırmak zorundayım. Süreçler ne de olsa zor..
Bu da Kanuni Sultan Süleyman’a ait bir düşünce. Adil kanun kavramı nedir? Medeniyetin temelini ne belirler. Devletler anayasal varlığı neye göre belirler ve adalet neye göre şekillenmektedir. Ucu açık bir cümle ve tartışmaya açık durumlar. Güçlü olan adaleti uygulayıp beni kendi sistemine uydurursa bu adalet midir? Ya da çoğunluğun yanlış olduğu halde doğru dedi bir şey adaletin esaslarını belirler mi? Ben anime izliyorum. One Piece diye bir seri var. Oradan bunla ilgili bir alıntı bırakayım aşağıya.
“Adalet mi? Adalet yalnızca değer yargılarıdır. Hiç savaş görmemiş bir çocukla, barış yaşamaya hiç fırsat bulamamış bir çocuğun adalet anlayışı arasında dağlar kadar fark vardır. Değer yargıları birbirine neredeyse taban tabana zıttır. Biri için cinayet, katliam ve terör anlamına gelen şey, diğeri için direniş, zafer ve savunma anlamına gelebilir… Evet haklısın -kazanan adalet olacak. Çünkü zaferi kazanan adaleti savunduğunu iddia edecek ve tarihi bu şekilde yazacak-.”
Bana göre oldukça güzel ve yerli bir bakış açısı… Genel olarak kitap hakkında ve alıntılarla ilgili yorum yaptım. Kitabın içinde somut notlar ve resimler var. Okumak ve bilgi edinmek adına yeterli bir kitap. Özellikle tarih kitaplarının sıktığını düşünüyorsanız, bir şans verebilirsiniz. Çünkü olay akışları iyi düzenlenmiş ve hikaye tadı var. Kitap hakkında düşüncelerim genel olarak bu çizgide oldu. Umarım faydalı bir yazı olmuştur.
Sun Tzu
Büyük İskender
Hannibal
Jül Sezar
Atilla
Halid Bin Velid
Charlemagne
Sultan Alparslan
Selahaddin Eyyubi
I.Richard
Cengiz Han
Fatih Sultan Mehmet
Barbaros Hayrettin Paşa
Hernan Cortes
Kanuni Sultan Süleyman
Olıver Cromwell
Büyük Petro
George Washıngton
Amiral Nelson
Napolyon Bonaparte
Josef Stalin
Douglas Macarthur
Enver Paşa
Mustafa Kemal Atatürk
Amiral Isoroku Yamamoto
General Patton
Adolf Hitler
Dwıght Davıd Eısenhower
Mareşal Zhukov
Hoşçakalın yeni bir kitapta görüşmek dileğiyle. 🙂
