Aradığını Bulabilirsin
Kısa bir öykü kitabına değinmek istiyorum. Yaş olarak daha çok ortaokul öğrencilerine hitap ettiği düşünülebilir. Aslında kitap olduğu ve ders verdiği sürece yaşın ve kitlenin çokta önemli olmadığı kanısındayım. Zaten içerik olarak kitabın konusu gayet iyiydi. Her kitapta olduğu gibi “İyiler kazanır, kötüler kaybeder” teması etrafında dönmektedir.
Bir seferde okunacak kısa bir kitap ve kurgusu oldukça hoş. Masum insanların suçlanması bu çabaların sonucunda ödüllendirilmesini konu almaktadır. Yabancı isimleri hafızamda tutamadığım için net isimler vermeyeceğim. Fakat kitabımız 3 ana karakter üzerinden yürümektedir. Lale yetiştiren Cornelius Von Baerle ve onu delicesine kıskanan Isaac Boxtel arasında geçmektedir. Kısa bir kitap olduğu için çok çabuk okuyabilirsiniz.
Kitabın ilk kısmı prens Wiliam tarafından yargılanacak iki kardeş üzerinden açılır. Fakat kardeşler yargılanamadan halkın gazabına uğrayarak hoş olmayan bir sonla karşılaşırlar. Daha sonrasında kitap ana karakterimiz Cornelius Von Baerle ile devam eder. Kendisi bir lale tutkunudur ve özenle bu konuda çalışmalar yapmaktadır. Her yerde bir hain olur ya, Baerle içinse bu hain komşusu olur. Kitabın ders niteliğinde olduğunu düşünüyorum.
Bir tarafta hırsları yolunda giden bir adamın aldığı kararlar sonucunda nasıl bir ceza aldığına şahit oluyorsunuz. Öbür tarafta hiç suçu olmadığı halde yasaklara maruz kalan biri var ağır ithamlar alıyor. Aynı zamanda ona yardım etmek isteyen bir bayan var. 3 kişinin kesişen yolları üzerinde kurgulanan kitap gayet güzel. Bir seferde tadımlık bir kitap arıyorsanız sevebilirsiniz.
Şimdi özet kısmına gelelim. Kitap iki kardeşin yargılanması ile başlıyor. Daha sonrasında halkın gazabına uğrayan bu iki kardeş hiçbir suçu olmadığı halde kötü bir biçimde cezalandırılırlar. O sırada onlara yardım etmek isteyen biri vardır. Gardiyan’ın kızı Rosa bu iki kardeşin kaleden çıkması için gerekli olan durumları yerine getirmeye başarsa da ölümleri ile beraber ciddi suçluluk duyar. Kitabın bu bölümünden sonra ise ana kahramanımız Cornelius Von Baerle ile tanışıyoruz. Kendisi laleleri yetiştirmek için bir çok yöntem bulmuş ve delicesine tutkun olduğu laleler için gece gündüz büyük uğraşlar vermektedir. Bir gün çiçeklik konseyi bir duyuru yapar ve Siyah Lale’yi yetiştiren kişiye 100 bin florin vereceğini açıklarlar. Lale yetiştiren insanlar bunun mümkün olmayacağını düşünürler ve ödülünde bu kadar yüksek olma sebebini buna bağlarlar.
Kahramanımız Cornelius Von Baerle içinse bu durum imkansız değildir. Sürekli deneme ve yanılma yolu ile siyah lale’yi bulmaya çalışır. Farkında olmadığı bir durum vardır, komşusu Isaac Boxtel adım adım onu takip etmektedir. O kadar çok kıskanmıştır ki tek istediği Siyah Lale alıp yüksek ödülün sahibi olmaktır. Hatta kıskançlığından gizlice bir gece bağladığı kedileri komşusunun bahçesine bırakır ve laleleri parçalamalarını zevkle izler. Adam kötü yani kanına işlemiş artık, hatta en değerli olan Lale bir zarar veremediği için sinirden küplere biner.
Daha sonrasında Cornelius’a vaftiz babası bir zarf verir ve yakmasını ister. Çünkü gelen bu zarf ölüm getirecek kadar tehlikelidir. O ise bunu önemsemez ve çekmecelerden birine kaldırır. Daha sonrasında vaftiz babasının idam edildiğini duyar. Bunun üzerine bunun farkına varan kötü komşu hemen Cornelius’u şikayet eder ve isyancı olduğunu idea eder. Bu şikayetin üzerine tutuklanır ve evi aranır. Hiçbir şeyden haberi olmayan zavallı adam suçsuz yere yargılanır. Lale soğanlarını ise yanına alır. Yaptığı çalışmaların sonucunu almıştır çünkü. Kötü komşu gizlice eve girip siyah lalenin soğanlarını çalmak ister fakat Cornelius zaten bunları yanına almıştır. Gönderildiği hapishaneye kadar kötü komşu onu takip eder. Bu sırada tanıştığı kız Rosa ile her gece zindanda sohbet eder. Siyah lale soğanlarını ona emanet eder ve ödülü de almasını ister. Birbirlerini seven bu iki genç biri zindanda diğeri ise odasında siyah laleyi yetiştirir.
Lalelerden biri kızın babası tarafından parçalanır. Kızda olan lale ise kötü komşu tarafından çalınmıştır. Genç bayan çaba sarf edip hakkını almak için Çiçek Konseyine gider. Bu sırada orada bulunan prenste olaya iştirak eder. Sonunda ise mahkum meydana getirilir ve kötü komşu ödül alacağını sanır. Fakat işler farklı gelişir, mahkumun suçsuz olduğu kanıtlanmıştır. Bu yüzde Rosa ve Cornelius orada evlendirilir. Kötü komşu olan Isaac Boxtel ise buna dayanamayıp sinirden ölür. Yaşasın mutlu son deyip son verelim o halde. 🙂
